MATURE® Yurtta Barış, Dünyada Barış Çocuk Gelişimi ve Eğitiminde 30 Yıl |
| |
Aşkın Çocuksu Halleri Mayıs 2005 Bebeğim Dergisi Telefonu: 0212 426 64 94 Çocuklar değişik yaş dönemlerinde farklı deneyimler yaşarken, anne-babalarını da beraberlerinde maceradan maceraya sürüklerler. Kimisinde heyecanlanır, kimisinde "Eyvah! Şimdi ne yapacağım?" endişesi yaşanır. Bazen onlarla birlikte coşar, çocukluğunuzu yaşar, kahkahalarla gülersiniz. Kimi zaman da çok sinirlenir ya da şaşkınlık içinde kalırsınız. Bunlardan biri, çocuğunuzun "Aşık oldum!" diye geldiği andır. Evet, 4-5 yaşındaki çocuğunuz bir gün, "Sınıfımdaki arkadaşıma aşık oldum" diyebilir. Hiç şaşırmayın, çünkü bu durum, 4-5 yaşlarındaki çocuklar için beklenen bir durumdur. Bu yaşların aşkları genelde günlüktür. Birkaç günde unutulur gider Eğer uzarsa endişelenilmemelidir. İlgi alanları sürekli yer değiştirdiği için, bu ilgisi de mutlaka bir başka kişiye ya da olaya kayacaktır. Birkaç ay uzadığı durumlarda aile kaygılanmaya başlarsa, bir uzman psikolog veya pedagogdan yardım alınabilir. Aşk oyunu Gelişim psikolojisine büyük katkıları olan Psikolog Freud, 3-6 yaş arasını "fallik dönem" diye adlandırıyor. Bu dönemde erkek çocuk anneye (ödip kompleksi), kız çocuk babaya (elektra kompleksi) cinsel yakınlık duyar. Bunun uygun bir durum olmadığını anlayınca da diğer ebeveyn tarafından cezalandırılacağını düşünür, bununla ilgili bir kaygı ve karmaşa yaşar. Çocuğumuzun bu dönemin sağlıklı bir biçimde atlatılabilmesi için, aynı cinsten ebeveyni ile özdeşim kurarak onun cinsel rolünü, kimliğini öğrenmesi ve benimsemesi gerekir. Çocuğumuz bu karmaşık dönemi atlatırken cinsel kimliğini kabullenir ve karşı cinsten bir arkadaş arayışına yönelir. İşte ilk masum aşklar böyle başlar. Yani bunlar, ergenlikte ya da yetişkinlikte yaşanan aşk ya da hissedilen duygulardan farklıdır. Tamamen yeni öğrendiği cinsel kimlik bilgilerini kullanmak, rolünü oynamak adına geliştirilmiş oyunlardır. Keşif Başlıyor Psikolog Piaget'e göre bu yaş çocuğu işlem öncesi dönemi yaşar, yani sözcük ve nesne arasındaki ilişkiyi anlamaya başarır. Çocuklar önüne açılan bu zengin dünyayı keşfetmeye çalışır. Arkadaşlarıyla erişkin ilişkilerini taklit ederek, oyunlar oynarlar, hayal güçleri geniştir. Böylece gerçek yaşama hazırlanır. Bu durum, kız çocuk için de erkek çocuk için de aynıdır, bu dönemde çocukların cinsellikle, aşkla ilgili yaşadığı duygular çok doğaldır. Bu konuda doğru bilgilendirilmeleri, onları sağlıklı bir yaşama hazırlar. Sorular basit cümlelerle mutlaka cevaplandırılmalı, duyguları geçiştirilmemelidir "Anne ben aşık oldum, onu seviyorum!" diye size açıldığında, "onu çok beğeniyorsun, ben de onu çok sevimli buluyorum" gibi cümlelerle duygularını anladığınızı belirtmelisiniz. "Büyüyünce onunla evleneceğim" dediğinde, "İleride biriyle evlenmeyi düşünmen ne güzel! Büyüdüğünde de duyguların hala aynı ise neden olmasın?" diye rahatlatılmalıdır. Ya da 4 yaşındaki oğlunuz beğendiği bir kızın peşinde sürekli koşturuyor ve sizi de beraberinde sürüklüyorsa "Yeter artık, bak kız seninle arkadaş olmak istemiyor!" demek pek doğru bir yaklaşım değildir. Duygulan anlaşılmayan çocuk daha da huysuzlaşır, çünkü reddedilmiş ve üstelik bir de anne-babasından azar işitmiştir. Eğer, "Ondan çok hoşlandın galiba, ama sana ilgi göstermediği için üzülüyorsun. Başka ne yapabiliriz, bir düşünelim bakalım" diyerek onu rahatlatabilirsek, çocuğumuz daha sonra beyin fırtınası tekniğiyle başka çözümler üretmeye başlayabilir. Sevgi insanı mutlu eder, mutlu insanlar hayatta daha başarılı olurlar Çocuğunuza aşkın doğal ve güzel bir duygu olduğunu, her sağlıklı insanın bunu yaşayabileceğini; sevginin insanı mutlu ettiğini, mutlu insanların hayatta daha başarılı olacaklarını söyleyebilmelisiniz. Onun duygularına önem vermez ya da kabul edilemez, kötü, yanlış ve günah olarak görürseniz onu utandırmış olursunuz. Kızarsanız, alay ederseniz ya da “Senden bir daha böyle şeyler duymayacağım tamam mı? Yoksa seni odana kapatırım" gibi tehdit eder, baskı altına alırsanız, çocuğunuzda içe dönme, kaçma ve geri çekilme davranışı görülebilir. Anne-babanın gücüyle baş edemeyeceğini düşünürse çabalamayı bırakabilir. Bu da iç dünyasına kapanıp kendini güvende hissedeceği bir ortam yaratmasına neden olabilir. Ya da bu bastırılmış duygular ve sorunlar, çocuğun "Bende bir bozukluk var, kötü düşünüyorum, yanlış yapıyorum" düşüncesini geliştirip suçluluk duymasına sebep olabilir. Böylece erişkinlikte kendini sevmeyen beğenmeyen ya da ahlak dışı düşüncelerinden dolayı suçluluk duygulan içinde kaybolmuş, içe kapanık veya duygularını ifade edemeyen bir kişilik yapısının temelleri atılmış olur. Çocuklarınıza zarar vermek yerine onlara yararlı olmak istiyorsanız, çocuklarınızla sağlıklı ve eşit ilişki kurmayı öğrenerek işe başlayabilirsiniz. | MATURE Eğitim ve Aile Danışmanlığı Merkezi'nden Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Alev Dündar, aşk vurgunu küçüklerin yaşadıklarını ve anne- babaların nasıl davranması gerektiğini anlattı. |
|