MATURE® Yurtta Barış, Dünyada Barış Çocuk Gelişimi ve Eğitiminde 30 Yıl |
| ||
| ||
Hepimiz bir potansiyelle doğuyoruz. Sorun hangi ortamda yetiştiğimizde yatıyor. Her çocuk potansiyel bir filozof ve bilim adamı olarak doğar. Ama bu potansiyel çok kırılgandır. Beslenip korunmazsa 6-7 yaşında sönmeye ve kırılmaya başlar. Çocuk dünyaya gelişinin ilk üç yılında olağanüstü bir gelişme sergiler. Bebekler bağlantı için hazır konumda olan yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ile doğarlar. İnsan yaşamının ilk yıllarında, beynin kabuk bölgesinin her cm2 sinde saniyede 30,000 bağlantı oluşur. Beynin kabuk bölgesi çocukların doğuştan getirdikleri muhteşem bir yapıdır. Gelişmeye en yatkın beyin çocukların beynidir. Çocuk beyni gelişmeye en yatkın beyindir. Her bir sinir hücresi diğer sinir hücreleriyle oluşturduğu kavşaklar yolu ile ilişki kurar. Bu sinir hücresi kavşaklarına sinaps adı verilir. Sinapslar öğrenmenin temelini oluşturur. Her bir sinir hücresi ortalama 120 bin dolayında sinaps oluşturur. Beynin sinaps kapasitesini bir bilgisayara aynen kopyalamaya kalkışsak oluşturacağımız bilgisayar dünyadan daha büyük olur. Bu kapasite nedeniyle insanoğlunun donanım şekli eşi benzeri bulunmayan zenginliktedir. Beynin beslenmesi için oksijen ve şeker dışında başka beslenme kaynaklarına da ihtiyacı vardır. Bu kaynaklar bebeğin bedeninin dışında, yakın çevresinden gelen 5 duyu organı kanalı ile bilgi ve deneyim sunan ses, ışık, koku ile dokunuştur. Bunların uygun zamanda ve yeterli düzeyde olması halinde beyin/zeka ve bunların bileşkesi olan yeteneklerinin üst sınırına hiçbir zaman ulaşamayacağı büyük bir olasılık olarak düşünülmektedir. | Doğumdan dil öğrenmeye kadar geçen dönemde (0-2 yaş arasında) beyin olağanüstü bir gelişme gösterir. Anne ve babalar çoğu kez bebeğin ilk üç aylık döneminde beslenme ve uyumaktan başka bir şey yapmadıklarını düşünürler. Bunun sebebi zekânın ve duygunun gelişimini izlemeye olanak veren konuşmanın bu döneme eşlik etmemesidir. Bebek bir yaşına geldiğinde beyin tüm gelişiminin %70'ini tamamlamaktadır. Öğrenmek çocuklar için biyolojik bir ihtiyaçtır. Çocuk etrafındaki dünyaya duyuları ile anlam verir. Bakarak, dinleyerek, dokunarak, koklayarak çevresi ve insanlarla ilişki kurmaya başlar. Tüm bunların yanı sıra kendini besleme konusunda son derece yararlı emme refleksini de beraberinde getirir. Çocuğun iletişimi doğumla birlikte başlayan ve tüm yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Çocuklar doğdukları andan itibaren çevrelerindeki sesleri algılamaya, sesler çıkarmaya ve içinde yaşadıkları toplumda konuşulan dilin temel yapısını kazanmaya başlamaktadır. Çocuğa bakan kişilerin (anne, baba ve bakan kişi) alacakları danışmanlık çok önemlidir Çocukluk döneminde gelişim alanlarının gelişmesine katkıda bulunmak amaçlı bebeğe verilecek eğitim ve bilinçli olarak bebeğe beş duyusu dikkate alınarak uyaran verilmesi çok önemlidir. MATURE Eğitim ve Aile Danışmanlığı Merkezinde 0-3 yaş döneminde çocuğu olan ailelerin bilinçlendirilmesi ve çocukların eğitimsel takibinin yapılabilmesi amaçlı özel bir eğitim sistemi 1995 Ocak ayında başlatılmıştır. Dünyada bir benzeri olmayan bu eğitim programının çocukların gelişimine ilişkin sonuçları çok sevindiricidir. 0-3 yaş döneminde gelişimleri izlenen ve eğitim programı verilen sağlıklı çocukların gelişim düzeylerini değerlendirme sonuçları 0-3 yaş çocuklarına eğitim vermenin önemini göstermektedir. |